• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

Süheyl ÇOBANOĞLU
suheylc@yahoo.com
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ
30/08/2015
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ

Türkiye'de artan bölücü terör eylemleri, şehit cenazeleri, seçimler, hükümetin kurulamaması, seçimin tekrarlanması, dövizdeki artış ve piyasalardaki durgunluk nedeniyle içimizin karardığı şu günlerde mülteci sorunu gibi daha vahim bir insanlık dramı ile karşı karşıyayız.

ORTADOĞU ve Kuzey Afrika'daki iç savaşların körüklediği göçmen krizi ve ABD'nin demokrasi getirme dümeniyle islam ülkelerinde yarattığı kaos nedeniyle bölge insanı, savaşların ve yoksulluğun pençesinden kurtulmak için kendilerini Avrupa ülkelerine atmaya çalışmaktalar. Yasa dışı yollarla Avrupa ülkelerine ulaşmaya çalışanların sınırlarımızdan girip, oradan da Yunanistan veya Bulgaristan üzerinden "koridor" olarak Makedonya ve Sırbistan´ı kullanarak Avrupa'ya ulaşma çabaları nedeniyle bu sorunun ilk ve en büyük muhatabı olmaktan kurtulamıyoruz.

Bu arada mültecilerin dramı gün geçtikçe büyüyor. Özellikle Suriye´deki iç savaştan kaçarak Avrupa´ya gitmek isteyen sığınmacıların yaşadıkları dram gün geçtikçe ağırlaşıyor. Zira sığınmacı sayısı arttıkça, özellikle geçiş güzergahındaki ülkelerin aldığı tedbirler ve tepkileri de ağırlaşıyor. Binlerce insan denizde ve kamyon kasalarında toplu ölümlerinin yanında ilgili devletlerin de engelleri nedeniyle çok büyük ıstırap çekiyorlar.

Arap Baharı tezgahı ve demokrasi getirme hayali malesef kaçak göçmen sorununu yaratmış ve tüm insanlık aleminin sorunu olmuştur. İtalya ve Yunanistan kaçakların teknelerini batırarak Akdenizin soğuk sularında ölüme terkederken, Balkan ülkeleri göçü engellemek için son derece acımasız davranabilmekteler.

Kısıtlı imkanlarına rağmen Türkiye, 6 milyar dolar harcamayla zengin Avrupa ülkelerinin çok üstünde bir fedekarlık yaparak bu insanların yarasına merhem olmaktaysa da bu acı kolay kolay çözülecek gibi değil. Malesef "Tok açın halinden anlamıyor". Dünyanın zenginleri bu olaya seyirci kalmalarına rağmen sadece laf üretip Türkiye'yi suçlamaktan da utanmıyor.

Birleşmiş Milletler, Suriye´deki çatışmalardan kaçarak komşu ülkelere sığınan Suriyeli sayısının 4 milyonu aştığını açıklamış. Bunun 2 milyonu Türkiye'de. Diğer ülkelerden gelenleri de saydığınız zaman Türkiye'deki sığınmacı sayısı bazı ülkelerin nüfusundan bile fazlaya ulaşıyor. Ayrıca Suriye´de ülke içinde yerinden edilenlerin sayısının da en az 7,6 milyon olduğu belirtilmiş. Birleşmiş Milletler'in (BM) tahminlerine göre, Suriye'den mülteci akımı bu yıl da devam edeceği ve 2015 sonuna dek Türkiye'deki mülteci sayısı 2.5 milyonu bulacağı değerlendirilmiş. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin son açıkladığı rakamlar doğrultusunda bu yıl Akdeniz'den geçerek Avrupa'ya ulaşan göçmen sayısı yaklaşık 300 bini bulmuş.

Mülteciler göç yollarında hayatlarını kaybetmekle kalmıyor, gittikleri her yerde sömürülüyor. Sığındıkları yerlerde yaşam koşulları en kötü şartlarda olduğu halde, bir hayvana bile reva görülmeyecek şartlarda yaşamaya mahkum ediliyorlar. Hayatlarını tehlikeye atarak her türlü yollardan Avrupa'ya ulaşmaya çalışanların bir çoğu ya yolda terk ediliyor ya da şantaja maruz bırakılıyor. Kaçak göçmenler, suç çetelerinin saldırısına maruz kalıyor. İnsanlık dışı kamplarda dayağa maruz kalan sığınmacılar, cinsel yönden istismar edilmekte ve hatta cinayete kurban edilmektedir.

Fakirlik ve kaos ortamından yararlanan ve insanların hayatıyla oynayan umut tacirleri, milyar doları bulan pastadan pay alabilmek için her türlü rezilliği yapmakta, hem savaşın olduğu ülkede hem de varılan ülkede yolsuzluğun artmasına neden olmaktadırlar. İnsan tacirleri yıllık 135 milyon Euro kazanırken, kişi başına alınan ücretse bin 800 ile 10 bin Euro arasında değişiyor. İnsan kaçakçılarının yıllık gelirinin 1,5 milyon Euro seviyesinde olduğu, 500 göçmenle dolu bir geminin getirisinin 500 bin ila 1 milyon Euro arasında değiştiği belirtiliyor.

Sadece Suriyeli sığınmacılar için 5.5 milyar dolara ihtiyaç olmasına rağmen Haziran itibariyle %24'nün temin edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Düşünün durumun vahametini... Her şeye rağmen Türkiyemize şükredelim.

Bu vesileyle 30 Ağustos zafer Bayramımızı kutluyor, başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere bu güzel ülkeyi bize armağan eden şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Süheyl ÇOBANOĞLU
RUBASAM Bşk.V.


947 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KADIN OLMAK ZOR - 08/03/2016
KADIN OLMAK ZOR
Al Sana Soykırım - 01/03/2016
Al Sana Soykırım
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz - 29/01/2016
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz
KOPMAYACAĞIZ - 26/01/2016
KOPMAYACAĞIZ
İSLAMI KUŞATAN FİTNE - 14/01/2016
İSLAMI KUŞATAN FİTNE
DERDİNİZ NE ??? - 24/09/2015
DERDİNİZ NE ???
MEDENİYET DEDİĞİN... - 14/09/2015
MEDENİYET DEDİĞİN...
HANİ KARDEŞTİK !!! - 14/09/2015
HANİ KARDEŞTİK !!!
BİZ UYUDUK DÜŞMAN UYUMADI - 27/08/2015
BİZ UYUDUK DÜŞMAN UYUMADI
 Devamı