• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

Özcan PEHLİVANOĞLU
ozcanpehlivanoglu@yahoo.com
BU HALE NASIL DÜŞTÜK ?
02/04/2013
Benim ailem kaybettiğimiz Rumeli topraklarından 93 Muhaciri ve Lozan Mübadili olarak Türkiye Cumhuriyetinin hakimiyetinde olan bu topraklara arkasında herşeyini bırakarak geldi.

Vatan kaybı,göç,hüzün ve acılar hepsi bir arada...
Bu hususu belirtmemin nedeni bu gün yaşadıklarımızın geçmişte bir evveliyatı olduğundandır.

Tarih tekerrürden ibaret bir hadisedir.Rumeliyi kaybederken ne yaşamışsak bu gün tekrar tekrar aynılarını yaşıyoruz.

Olayların birinci boyutu insandır.Siz insanı başı boş bırakırsanız işin sonu nereye varır orası hiç belli olmaz.Biz ne yazık ki insanımızı başı boş bıraktık.

Her milletin ve milletin teşkilatlanmış şekli olan Devletin bir ideolojisi,buna uygun da bir yaşam şekli vardır.Bunu toplum hayatında hissettiremezseniz kontrol milletin ve onun devletinin dışına taşar.

Türkiye'de,kendini Türk milletinin dışında gören insanların,Türkmüş gibi kabul edilerek milletimizi daima arkadan hançerlemesi bir türlü engellenememiştir.

Dini örgütlenmelerin millet kavramı yerine daima ümmet kavramını işlemeleride Türk Milletinin düşmanlarınca çok iyi kullanılmıştır.
Dış odaklı güçlerin yönlendirmesi ile medya ve üniversitelerde Türk Milletinin düşmanları önemli köşe başlarını tutmuşlardır.

Nihayet siyaset;kendini gizleyen sözde Türk,Türk Milletine düşmanlık besleyen cemaat ve tarikat mensupları ile Türk olan veya olmayan satılmış medya ile akademik dünyanın mensupları tarafından yönetilir ve yönlendirilir hale gelmiştir.

Böyle bir siyaset anlayışı;uzun yıllardır Türk Milletine ait olması gereken sermeyenin kendi yandaşlarınca kontrol edilmesini sağlamış ve Türk Milletini de fakirleştirmiştir.

Türk Milletinin geleneği,örfü-kültürü ve inancı ile oluşan insanlığa müspet tavırlar içeren yaklaşım düşüncesi , böyle sistemli bir planda aleyhine sonuçlar doğurmuştur.

Osmanlı-Türk Devletinde ve onun devamı niteliğindeki Türkiye Cumhuriyetinde gizli planlarla Türk Milletine haksızlık yapıldığı çok açık görülmektedir.

Kanaatimce bu memlekette herkes milliyetini rahatlıkla açıklamalıdır.Bu memlekette Kürt,Ermeni,Süryani,Rum,Sebateyist,Yahudi ve diğer etnisitelere mensup olmak bir sorun değildir.

Sorun aksine kendini gizleyerek Türk gibi göstermektir.Böyle yaparak Devletin her türlü makamına gelmeyi başarmaktır.
Medyada Ahmet,Mehmet olarak Türk Milletine seslenmektir.
Üniversitede hoca olarak çocuklarımızın aklını çelmektir,cemaat ve tarikatlarda Allah,Peygamber,Kuran sevgisi ile coşanları Türklükten Türk gibi davranarak uzaklaştırmaktır.
Bunların hepsi Rumeli'de oldu.Tek kurşun atmadan savunmasından sorumlu olduğu şehri Yunan'a teslim eden,Bulgar'a-Yunan'a-Sırp'a-Hırvat'a-Makedon'a özgürlük isteyen,resmi dili ikiye üçe beşe çıkartan,alfabeler hazırlayan kendimizden bildiğimiz çok insan gördük ve bu insanlar sayesinde vatan toprağımızdan olduk.

Bunların bir kısmı da müslüman gözüktüler bize.Çünkü devletin gözünde müslüman olmak Türk olmak demekti.Ayrıcalıklı haklar demekti.Müslüman gözükenler,devlet hakimiyetini kaybedince gizli olarak eski dinlerine hemen dönüverdiler.Bunları ben söylemiyorum yaşayan önemli tarihçilerimizden Prof.Dr.İlber Ortaylı söylüyor ve yazıyor.

Osmanlı-Türk Devletinin yıkılmasında , vatan topraklarının kaybını yaşamış ve nedenlerini iyi tespit etmiş olan Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur.

Eski devletin yıkılışı ve yeni devletin kuruluşu hangi olaylar ve esaslar üzerine olmuştur bunu iyi düşünün..

Ondan sonra da günümüzdeki olaylara şöyle bir bakın...
Ancak siz millet olarak yani burada kastettiğim Türk Milletidir ve onun devleti olarak gereğini yapmazsanız günümüzdeki bu duruma düşmeniz kaçınılmaz olur.
Yani PKK'lıları da şehit statüsüne sokan yargı kararları gibi inanılmaz binlerce olay yaşarsınız. Ya da var oluş destanlarınız örgüt adı ile anılarak aşağılanırsınız.

Birinci yapmamız gereken şey kendi zaafiyetlerimizi ve bunun sonucu düştüğümüz gafleti iyi analiz etmektir.

Bundan sonra Türk Milli varlığının korunması için en sert tedbirlerin alınması gerekir.

Mutlaka ama mutlaka devlet ve millet düşmanlarının izlediği bir yol olan devlet bürokrasisini ele geçirme yöntemi ters yüz edilerek devletimizin her kurumunda Türk Milletine yürekten bağlı insanlarımız çalışmalıdır.Devlette çalışma derken seçilmişleride bunun içine kattığımı özellikle belirtmeliyim.

Artık saçı bitmemiş yetimin hakkının bulunduğu devlet bütçesinden maaş alan ve Türk Milletinin aleyhinde davranan memur,öğretmen,savcı,milletvekili,belediye başkanı ve yasalara rağmen etnik-bölücü siyaset yapan siyasi partiler görmek istemiyoruz.Bunları vergilerimizle beslemek istemiyoruz.

Bunların mutlaka ortaya konulması ve bölücü terör örgütünün başta uyuşturucu trafiğinden ve diğer kirli işlerden kazandığı ekonomik güç bütün çıplaklığı ile kamuoyuna sergilenmelidir.

Türk Milletinden gibi gözüküp,Türk Milleti ve Türk Devleti aleyhine çalışanlar mutlaka deşifre edilmelidir.Bunlar Türk olsalar bile açığa çıkarılmalıdır.

Kimsenin yüzyıllardır büyük acılar ve mağduriyetler yaşamış olan aziz Türk Milletine takiyye yapmaya hakkı yoktur.

Geçen akşam kendisi ve ailesi Türk olmayan bir Prof.Dr'un ekran başında özellikle Türk olduğunu üzerine basa basa vurgulayıp,Türk'ün aleyhinde konuşması inanın beni kahretti.

Medyanın ,dini örgütlenmelerin ve akademik camianın satılık ve farklı etnisiteye mensup insanlar yani sözde aydınlar tarafından kuşatılmış olması Türk Milletinin gerçeklerle yüzleşmesine engel olmaktadır.

Tekrar ediyorum ; kimsenin etnik kimliğine ve inancına karşı değilim ancak bu kişilerin Türk gibi gözükmesine ve yeri geldiğinde İslamiyeti Türk'e karşı kullanmasına şiddetle karşıyım.

Bu gibi davrananların takiyyesi sebebiyle Türk Milleti adeta afyon yutmuş bir haldedir.Üzerine oynanan oyunları sezememekte ve karşılığını verememektedir.

Bu nedenle öncelikle yapmamız gereken şey ; etrafımızda olup biteni titizlikle izlemek, birbirimize menfaatlerimizi ve nefsimizi bir kenara bırakarak sımsıkı sarılmak ve her şartta Türk Milletinin varlığını muhafaza için çok çalışmak ve gereken tedbirleri almaktır.
Ancak atı alanın Üsküdar'a epey yol aldığınıda gözden kaçırmamak lazımdır.

Yoksa bizim ailelerimizin Rumeli'de gafil avlandığı gibi bu topraklarda da tabiri caizse çırak çıkarız.

Kimse çıkıp bana “yok olmaz böyle bir şey” diye ahkam kesmeye kalkmasın.

Amacımız çektiğimizi unutmamak ve Türk Milletine , başımıza gelenleri daima taze tutarak hatırlatmaktır.


1180 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

YESEVİ DERGİSİ’NİN MART SAYISINDA TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİNİ YAZDIK... - 08/03/2016
YESEVİ DERGİSİ’NİN MART SAYISINDA TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİNİ YAZDIK...
BODRUM'DAN CERATTEPE'YE YAĞMA !.. - 01/03/2016
BODRUM'DAN CERATTEPE'YE YAĞMA !..
6-7 EYLÜL'Ü BİLİYORSUNUZ YA 29 OCAK'I ? - 26/01/2016
6-7 EYLÜL'Ü BİLİYORSUNUZ YA 29 OCAK'I ?
DIŞ POLİTİKA VE BALKANLAR - 14/01/2016
DIŞ POLİTİKA VE BALKANLAR
BULGARİSTAN TÜRKÜYMÜŞ ! - 14/09/2015
BULGARİSTAN TÜRKÜYMÜŞ !
ENAYİ YERİNE KONDUĞUMU BİLİYORUM ! - 14/09/2015
ENAYİ YERİNE KONDUĞUMU BİLİYORUM !
30 AĞUSTOS'TA TÜRK OLMANIN ZORLUĞU !.. - 30/08/2015
30 AĞUSTOS'TA TÜRK OLMANIN ZORLUĞU !..
BİR ERMENİNİN AĞZINDAN GERÇEKLER ! - 27/08/2015
BİR ERMENİNİN AĞZINDAN GERÇEKLER !
DÖRDÜNCÜ TRAVMA ! - 19/08/2015
DÖRDÜNCÜ TRAVMA !
 Devamı