• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

Bulgarların yüzde 22´si Putin´in ´Avrasya Birliği´ne katılmak istiyor

Bulgarların yüzde 22´si Putin´in ´Avrasya Birliği´ne katılmak istiyor

. Son anketlere göre Bulgarların yüzde 22´si, ´Bugün referandum olsa Bulgaristan için AB üyeliğini mi, yoksa Rusya´nın Avrasa Birliği´ni mi tercih edersiniz?´ sorusuna Vladimir Putin´in projesini tercih edeceği yanıtını veriyor. Buna karşın halkın yüzde 40´ı Avrupa Birliği üyeliğini tercih ediyor.

Son anketlere göre Bulgarların yüzde 22´si, ´Bugün referandum olsa Bulgaristan için AB üyeliğini mi, yoksa Rusya´nın Avrasa Birliği´ni mi tercih edersiniz?´ sorusuna Vladimir Putin´in projesini tercih edeceği yanıtını veriyor. Buna karşın halkın yüzde 40´ı Avrupa Birliği üyeliğini tercih ediyor.


Alpha Research´ün Nisan ayı sonunda hazırladığı ankete katılanlar arasında Rusya´yı tercih edenler en çok milliyetçi Ataka (%38) partisi, Bulgaristan Sosyalist Partisi (%34) ve eski Cumhurbaşkanı Georgi Parvanov´un kurduğu yeni bir sol parti olan ABV (%34) destekçileri arasında bulunuyor.

Türk ve Roman karşıtlığıyla tanınan Ataka lideri Volen Siderov, Kremlin yanlısı bir kampanya yürütüyor.

Putin´in projesi sağ seçmenden de destek alıyor. Anket sonuçlarına göre genellikle Batı yanlısı olarak görülen merkez sağ Reformcu Blok seçmeninin yüzde 15´i, Avrasya Birliği´ni destekliyor.

´Tutarlı, AB karşıtı bir hareket ortaya çıkıyor´

Alpha Research´den Boryana Dimitrova, ´Yanlış anlaşılmasın. Bulgaristan´daki mesele Rusya´nın yaklaşımlarına destek vermeyle, Rusya´nın kültürünü, doğasını veya dilini sevmeyle alakalı değil. Buradaki konu, önümüzdeki yıllarda gelişmek ve güçlenmek için tüm gereksinimlere sahip, tutarlı ve AB karşıtı bir bloğun ortaya çıkmaya başlaması´ dedi.

Bulgarlar genellikle, AB kurumlarına kendi ülkelerinin kurumlarından daha çok güvenlikleri için Avrupa yanlısı bir yaklaşım benimsiyor. Son Eurobarometer araştırması, Bulgaristan´ın, AB´nin geleceği konusunda en olumlu düşünen ülkelerden biri olduğunu gösteriyor. AB´nin geleceği konusunda olumlu düşünen Bulgarların oranı yüzde 61, olumsuz düşünenlerin oranı ise yüzde 27 seviyesinde. AB ortalamasında ise vatandaşların yüzde 53´ü olumlu, yüzde 40´ı olumsuz düşünüyor.

Ancak pek çok Bulgar vatandaşı, Rusya´ya sempatiyle bakıyor. Rusya İmparatorluğu, 1877-1878 yıllarında Bulgaristan´ın Osmanlı yönetiminden ayrılmasıyla sonuçlanan savaşı vermişti. Pek çok Bulgar vatandaşı Rusça biliyor ya da en azından anlıyor. Rusça eğitimi 1990 yılına kadar da zorunluydu.

Rus propagandasının da Bulgaristan´da geniş yankı bulduğu görülüyor. Pek çok Bulgar medya kuruluşu ve vatandaşı, Ukrayna krizinde açıkça Putin ve Rusya´dan yana tavır alıyor. Avrupa seçimleri öncesindeki televizyon tartışmalarında Putin yanlısı siyasetçiler öne çıkarken Avrupa yanlısı katılımcılar genelde savunmaya geçiyor.

Bulgar Sosyalistler geçtiğimiz haftalarda, Ukrayna krizinde Moskova´ya yönelik yeni yaptırımlara karşı çıkan bir karar almıştı. Bildiride, AB ve NATO´daki müttefiklerle araya mesafe koyarcasına ´Bulgaristan´ın kimsenin pozisyonunu benimsememesi gerektiği´ yer alıyor. Bulgaristan Sosyalist Partisi´nin lideri Sergey Stanişev aynı zamanda Avrupa Sosyalistler Partisi´nin de başkanı.

Rus şirketler Bulgaristan´da, Rus sermayesinin ülkeye büyük ölçüde vergi cennetlerinden geliyor olması sebebiyle istatistiklere yansıdığının da ötesinde büyük bir yatırımcı konumunda. Rus Lukoil firması ülkedeki tek rafineri ve yalnızca Rus ham petrolünü işliyor. Gazprom, Bulgaristan topraklarından geçecek Güney Akım boru hattının inşaatına önümüzdeki ay başlamayı planlıyor. Tuna kıyısındaki Belene kentinde yeni bir Rus nükleer santrali de dahil olmak üzere başka projeler üzerindeki tartışmalar da devam ediyor.

Buna ek olarak pek çok Rus vatandaşı, kendilerini evindeymiş gibi hissettikleri Bulgaristan´da mülk satın alıyor. Rusların sevdiği deyimlerden biri de ´Tavuk kuş değildir, Bulgaristan da yabancı bir ülke değildir´.

Bulgaristan´ın AB ile arasında ilişkilerin zaman zaman gerilmesi de Rusya yanlısı akımların işine geliyor. Sosyalistlerin öncülüğündeki hükümet, hem Güney Akım, hem de üç elektrik dağıtıcısı şirketin lisansını iptal etme girişimleri sebebiyle Avrupa Komisyonu ile kafa kafaya gelmek üzere. Bulgarların büyük bölümü, ülkenin üç bölgeye ayrılmış elektrik dağıtım pazarında bu üç şirkete haksız avantajlar verildiği görüşünde.

´Truva atı´

Rusya´nın AB nezdindeki Büyükelçisi Vladimir Çizhov, EurActiv´in Bulgaristan´daki ortak kuruluşu Dnevnik´e 2006´da yaptığı açıklamalarda ´Bulgaristan Rusya´nın AB´deki truva atıdır´ demiş, bu söz daha sonra sembol haline gelmişti.

Merkez sağ kanatta yer alan siyasetçi ve uzmanlar şu anda, Sosyalistlerin öncülüğündeki koalisyon hükümetini ülkenin egemenliğini Moskova´ya teslim etmekle suçluyor. 12 Mayıs´taki bir yuvarlak masa toplantısından Bulgaristan´ın enerji yönetimini, ülkenin iflas ettiği 1997 yılında para biriminin bir kurula devretmesi gibi, Batı öncülüğündeki bir ´enerji kuruluna´ devretmesi önerilmişti.

Ana muhalefette bulunan, eski Başbakan Boyko Borisov liderliğindeki merkez sağ GERB partisi, enerji politikaları sebebiyle hükümet hakkında gensoru önergesi vermeye hazırlanıyor.

Ancak GERB mensubu siyasetçiler dahi, Bulgarların büyük çoğunluğunun, faydalarına dair net bilgiler bulunmasa da Güney Akım´a destek vermesi sebebiyle projeye karşı çıkmaktan çekiniyor. Hatta Borisov, kendi döneminde Güney Akım´ın ilerlemesine yardım etmişti ve pek çok Bulgar vatandaşı da, iktidara kim gelirse gelsin Rusya etkisinin baskın olacağını düşünüyor.
 


1014 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın