• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

Yerel seçim arifesinde kamuoyunu çok yakından ilgilendiren olaylar gündemi oluşturmaktadır. Artık dalgalarla kaplı bir evrende yaşıyoruz; 12. Ergenekon dalgası mesela, bilmem kaçıncı balyoz dalgası v.s, v.s ...

KAFES

Yerel seçim arifesinde kamuoyunu çok yakından ilgilendiren olaylar gündemi oluşturmaktadır. Artık dalgalarla kaplı bir evrende yaşıyoruz; 12. Ergenekon dalgası mesela, bilmem kaçıncı balyoz dalgası v.s, v.s ...

İşin temelinde yönetenler ve yönetilenlerden oluşan "İNSAN" yer almaktadır. Geçen yazımda insanın en derin "Zindan`ı" yine kendisidir demiştim. Bu zindan içinde en derinlerinde, O`nu derinden etkileyen hatta geri dönüp bakmak bile istemeyeceği karanlıklar vardır. Bu İnsanoğlunun en derin korkusudur.

İşte bu derin karanlıklarla kaplı olan insan/âdemoğlu, velevki birde devlet yönetiminde söz sahibi olmuş ise varın siz düşünün gerisini. Bu zindan Habil ile Kabilden beri iç benliğimize yer almıştır. Zindanın kapısında şu yazar, "İnsan bencildir"!

Bu yazımda ise yine İnsanı yakından ilgilendiren ve O`nun etrafını saran, içine alan "Kafes"`den bahsedeceğim. İnsan bazen gönüllü olarak bazende farkında olmadan bu kafeslerin/kafesin içine girebilir. Kendi zindanında hapsolan insan bu kafesten çıkamaz. Çıkamamasının ana nedeni, eylemlerini etkileyecek, almak istedikleri kararlarıdır.

KARARLARIMIZMI YOKSA EYLEMLERİMİZMİ?

Şimdi şu paradigmayı/modeli/öngörüyü bir düşünelim; Kafeste üç kuşumuz var, ikisi kafesten kaçmaya karar veriyor. Kafesimizde kaç kuş kalır? Bir, dediyseniz yanıldınız. Üç kuş kafesimizde hala durmaktadır. Karar vermek başkadır, eylemde bulunmak başka. Kuşlar sadece kaçmaya karar vermişlerdi, ama bunu eyleme dönüştürememişlerdi.

Bu nedenle kararlarımızda bazen kafeslerimizin kilitli kapılarını oluşturmaktadırlar. Yapamadığımız eylemlerimiz ise kafesin kendi ellerimizle ördüğümüz telleridir. Kararmı verdiniz öyleyse yapınız. Eylemlerimiz önemlidir. Bize farkındalık kazandırırlar.

Günümüzdeki çoğu sorunların başında bu kafesler içinde mahkûm olmuş nedenler yatmaktadır. Seçimlerimizde de aldığımız/alacağımız kararlarımız etkilidir, eğer verdiğimiz kararların arkasında durarak sonuca ulaşabilirsek "Değişim" başlatmış oluruz.

Bakınız güncel kamuoyu sorunlarına, hepsinde etkileyen ve etkilenenler var. Etkileyen ve kamu oyunu yanıltan dezenformasyon/bilgi kirliliği/bilgi çarpıtma, maalesef seçmenleri/halkı yanıltmakta ve onları, zoraki olarak kafeslerde tutmaktadır.

Seçmenler karar veriyor ama kafası karışık, eylem yok. Sonuç olarak kafesteki kuşlar misali karar veriyorlar ama kafeslerinden çıkamıyorlar.

SEÇMENLER STEPNEMİ?

Hükümete talip olanlar, seçmenin karşısına bir teklifle çıkarlar. Vaatleri, devleti halk ile birlikte yöneteceğizdir. Buna yönetişim diyorlar. Yönetişemeyen ama seçmenlerin kararlarını kendi lehlerine manipüle edenler, yönetim erkine sahip olunca birde bakmışsınız halk, itici güç yani motor olacağına, arka bagajda stepne olmuş.

Bagajlarda bir bakıma Kafes değilmidir? Seçmenlere soruyorum, eğer devlet bir otomobil olsa idi, siz bu otomobilin hangi parçası olmak isterdiniz? Eğer amaç, demokrasinin temel kuralı olan; " Halk için Halkla birlikte Halkı yönetmek" ise, seçmenlere hizmet edenlerin yeri ne olmalıdır?

Halk yönetilmez, devletin erki (yargı, yasama, yürütme) nin temel fonksiyonları, halkın huzuru için Operasyonel anlamda icra edilirler. Yönetilen halk yanılsaması ve aldatması sonucunda, çıkar çevrelerince oluşturulan bir kafesle karşılamış oluruz. Kimsenin seçmeni demokrasi adına bu kafeslere tıkmaya hakkı yoktur.

Hükümet icra makamıdır, hizmet makamıdır. Seçmen başarı odaklı olmalıdır. Sonucunda enkazın altında kalacağı bir işi yapmaktan/görmekten sakınmalıdır. Yoksa zaman, bugün içinde yaşadığımız olaylar zinciri gibi büyük zararlara gebe olacaktır. Birde o enkazın altında sizi soktukları kafeslerin içinden çıkamazsanız vay halinize!

Seçmenler gibi hükmedenlerde gönüllü girdikleri kafeslerde yaşarlar. Tek farkla onların kafesleri şeffaftır, görünmez. Tıpkı üstünde görünmeyen elbise olduğuna inanan kral gibi! Taki biri çıkıpta kral çıplak diyene kadar mecazında olduğu gibi, birileri bunlara camdan kafeslerdesiniz diyene kadar farkına varamazlar.

Sonuç; son olaylarda 9 milletvekili bu kafesin farkına varmış ve kuş misali kaçmışlardır. Kafeslerden kaçmışlardır, bihakkın faili oldukları zararlardan kaçamazlar, artık kendi zindanlarında hapistirler, On`lar.

Gelelim muhalefettekilere. Bu gidişattan elbette onlarda nasiplerini, verdikleri kararlardan değilde yaptıkları eylemlerden oluşan neticeler kadar alacaklardır. Seçmenin kafası karışık, muhalefet ise daha karışıktır. Ne seçmen, içindeki kafesten çıkmaya muktedir olacak durumdadır, nede muhalefet içinde bulunduğu kafesin farkındalığındadır.

Önümüzdeki yeni yıl için temennimiz ve dileklerimiz iyi olsada, maalesef ekonomik ve siyasi olaylar devam edeceğe benzemektedir. Sosyal olaylarında sivil itaatsizliğe bürüneceği bir yıla giriyoruz. Terör ise artık legalleşme aşamasını tamamlamış, Genel seçimlere hazırlanma aşamasında gelmiştir.

Yerelde bu unsurların başarı kazanması halinde, teröristlerin kafeslerinden itibar kazanarak çıkmalarına şaşırmamalıyız. Birde Ermenilerin diaspora/kopuntu(!) `da 1915 olaylarını her zamankinden daha fazla gündeme getirmesiyle baskıların oluşturduğu, diplomatik bir kafese tıkılacağımız anlaşılmaktadır. İç huzursuzluk ve ekonomik sıkıntılarla uğraşan, açtığı paketlerde başarısız olan, sıfır kariyerli dış diplomasi kariyerimiz ve komşularımızla oluşan sorunların oluşturduğu manzara, şu anki hükümet için 2014 `ün, oldukça sıkıntılı/zor geçeceğini işaret etmektedir.

Muhalefetin Hükümet-Siyaset-Cemaat çatışmasına girmemesi, ülkemizin geleceği açısından elzemdir. Bu tuzaktır/fitnedir, bu tuzak kafesine yakalananların akıbeti hayr olmayacaktır. Yerel seçimler (birileri mağduriyeti oynuyor, rüzgar sanıldığının aksine tersten esebilir) için pek hazırlıklı görünmeyen muhalefet, şimdiden 2015 genel seçimleri için azami çalışmalı ve karar değil eylem aşamasında olmalıdır. Hatta olası erken seçimin kokusunu almalarını tavsiye ederim.

Ufuk Süslü
 


795 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın